Salı, Mart 27, 2012

Mutluluğu en çok hak eden mutluluktan en fazla vazgeçendir. Mutluluğundan vazgeçen sana…



Birşeyler hep eksik gibi…
Her gün biraz daha yalnızlaşıyorum.
Etrafım kalabalıklaştıkça, sevdikçe sevildikçe hep daha yalnız…

Hayat neden hiç adil değil? Yoksa hayat çok mu adil?
Doğarken ebesinin ahını almış çocuk gibiyim.
Hiç isteyerek gülmedim. Gülümsemek için seçtiğim her yol imkansızdı. Ne tesadüf!
İmkansız yoktur diyenlerin suratına tükürmek istiyorum. Hep mi ben yanıldım yaşarken?
Sanki tüm mutsuzlukları ben yükleniyor gibiyim. 
Tanıdığım tanımadığım her insanın üzüntüsü benim omuzlarımda taşınıyor.
Herkes gülümsesin istiyorum ben tüm kötülüğü yüklenmeye hazırken.
Çok garip depresif olmaktan nefret ederken depresif damgası yemek.
Oysa bir boşlukta süzülüyor gibiyim.
Hiçbir yanım acımıyor. Yap diyor biri yapıyorum.
Ben susmadan o susabilecek mi bilmiyorum.
Bilen birini tanıyorum ama soramıyorum.

Sormak istemiyorum.