Cuma, Mart 30, 2012

Hani bazı anlar vardır; büyük emek döktüğünüz, olması için çabaladığınız, çırpındığınız birşeyden gönüllü vazgeçersiniz.
Bir adım geri adım atar orda durursunuz.
En zor olanı beklemektir. Demem o ki;

‘Beklemek Zordur!’

hayatta en büyük üzüntü ve kötülük
hem en sevdiğinden gelirmiş insana

yazık...!

Perşembe, Mart 29, 2012

Başlangıçlar

Başladım… Sürdü… gitti… sonlandı. Başladım…başladığım noktadayım!
Hani hep sonlara kızılır, sonlar tekmelenir, sonlardan nefret edilir ya; başlangıçlar, umutla taçlandırılır, gülümsemeyle tatlandırılır, çok bir şey sanılır…
Başlangıç için yıkımlar gerekir. Düşmeler, kayıplar, kırıklıklar. Oysa sonlar! Onlar yalnızca kabullenilir. İnsanoğlu işte! Kabullenmeyi sevmez, acı çektirir kendine bile bile. Kabullenmeyi bilsek kavgalar olmaz, başlangıçlara gerek kalmaz.
Her başlangıç güzeldir diyen her cümle saçmadır!

Çarşamba, Mart 28, 2012


Birini fark etmek,
Isınmak,
Hoşlanmak,
Dokunmak,
Alışmak,
Anlaşmak,
Anlaşılmak,
Aşık olmak aylarca belki yıllarca…..
Sevişmek 1 dakika!

?


Yolda yürürken herkesin alnında yazsa keşke beni seversin, beni sevmezsin, beni döversin, bana söversin…
Hani hayat yol göstericiydi?
Bana hiç yol göstermiyor.
Dene yanıl dene yanıl

nereye kadar...?

hayatın oyunlarından biri de için acırken;
dışarıya gülümsemek zorunda bırakması...

Salı, Mart 27, 2012

Mutluluğu en çok hak eden mutluluktan en fazla vazgeçendir. Mutluluğundan vazgeçen sana…



Birşeyler hep eksik gibi…
Her gün biraz daha yalnızlaşıyorum.
Etrafım kalabalıklaştıkça, sevdikçe sevildikçe hep daha yalnız…

mesela birinin yüzüne bakıp s..tir git!
demeyi hala beceremiyorum..
Gerçekten gitmek istiyorum hiç dönüşü olmayacak bir yere...

Gülümse...

iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
(Cemal Süreya)


ve hala ince belli bardakta içilen çay tüm felsefe ,
poetika ve kuramların üstündedir.
Çay duyguların sıvı halidir.
(Bekir Erdoğan)




hayat üzerine çığ düşürüyorsa snowboardunu hazırla bebek ;)

Pazartesi, Mart 26, 2012

ALLAH; Kimseyi Yanlışı Savunacak Kadar CAHİL,
Doğruyu İnkâr Edecek Kadar da NANKÖR Yapmasın...!!!
İhtiyacın olduğunda yanında kimse yoksa;
zaten hep yalnızsın demektir.  

Çocuğum..!

Ve koca bir yaLanın içinde inandım pembe düşLerine,
Sıcaktı güLümsemen bi o kadarda inandırıcı..
Çocuk yüreğimi koydum avuçLarına adamLığımdan vazgeçerek,
Korkmanı istemedim büyük sözLerden,
Hep çocuksu sözLer verdim yüreğine,
Tıpkı evciLik oynarcasına heycanLa..

Sahiden de Bittik mi...

İnanmıyorum şimdiLerde hiç bir gerçeğe;
İnanmıyorum haLa gittiğine..
Kaç zaman oLdu bitişLerin ardından,
Bu kadar yaşLandım mı uyandığım her günde,
Ne kadar oLdu sen gideLi sahi ?
Ben miyim böyLe yaşayan sensiz,
Acı veren anıLarLa büyüyen , yaraLarım..
Daha ne kadar kanar biLmem , senden sonra gözLerim.
KeLimeLerim düğüm düğümken boğazımda,
Giden unutur kaLan hep isyan..
Ne kadar oLdu biLmem...
Senden sonra tat vermedi hiç bir sabah,
ÖLdüm mü ki hep karanLık odam...
Ne kadar oLdu gideLi ; sahiden Gittin mi ?

Bittik mi ?...

NasıL bir aLışkanLıktın!

Her sapLantı aynı asLında yüreğimde ,
Bazen adın aşk oLur , bazense acı..
Oysa gerçek nedir ki benLiğimde sana ait oLan.
Kaç keLimede seviLdin , hangi cümLe ezberLetti bana seni,
KarşıLığın neydi sözcükLerimde ,
Acı , aşk , sevda , ömür , yaşam ya da sevişLer..
SöyLese tam oLarak neydi benimseyen seni damarLarımda ,
NasıL bir aLışkanLıktın ,
Sigaramdan kadehime kadar uzanan..
Neydin sen asLında suretten başka ,
Aşk'a kefen geçirmiş tok bir satıcı,
ÖLmeden önce döküLen son cümLeLer..
Neydin kendinden başka ?
Kimdin sen suretinden başka geriye bişey bırakmayan;
Kimdin soL yanımda..!